İlk Basın Şehidimiz Hasan Fehmi

İlk Basın Şehidimiz Hasan Fehmi

İkinci Meşrutiyetin ardından kurulan İttihat ve Terakki’ye olan muhalefetini Serbesti gazetesinde sürdüren başyazar Hasan Fehmi Bey, döneminin en etkili kalemlerindendi.

Yazıları aydın kesim ve öğrenciler üzerinde büyük yankı uyandıran bu Arnavut kökenli Osmanlı gazetecisi; askerlerin siyasetini eleştiriyor, bazı devlet adamlarının yolsuzluklarını dile getiriyordu. 

Hasan Fehmi, tehditlere kulak asmıyor, geceleri dahi sokaklarda korkusuzca dolaşarak teröre meydan okuyordu.

Suikast Öncesi Gelişmeler:

Meşrutiyetin ilanı üzerinden 9 ay gibi bir süre geçmiştir. İttihatçılar henüz iktidarda olmamasına rağmen perde arkasından hükumeti idare etmektedirler ancak devlet idaresinde tecrübeleri yoktur.

Bosna Hersek, 5 Ekim 1908’de Avusturya’ya katıldığını ilan eder. Aynı günlerde Bulgaristan Krallığı ilan edilir, ertesinde Girit Yunanistan’a katıldığını duyurur.

Hızla gelişen bu olaylar sonrasında İttihatçılar Kamil Paşa’yı sadrazamlıktan azlederek yerine Hüseyin Hilmi Paşa’yı getirirler. Tarihler 13 Şubat 1909’u göstermektedir.

Abdülhamit’le bıçak sırtında ilerlerken İttihatçıların idaresinde çözülmeye başlayan ülke, basının da ilk gündem maddesi haline gelmişti.

İlk ciddi eleştiriler; Abdülhamit baskısı yüzünden Paris’e kaçmış, bir dönem Mısır’da kalmış, Meşrutiyetin ilanı sonrasında sevinç içinde ülkesine dönen Serbesti Başyazarı Hasan Fehmi Bey’den geliyordu.

Mülkiye mezunu Hasan Fehmi, ilk yıllarında İttihatçılarla amaçta birleşse de makaleleri yüzünden ölüm tehditleri alacağı farklı bir dönemin de baş aktörü olacaktı.

İttihatçılar bu eski dostun eleştirilerinden ciddi manada rahatsız olacaklardır. Usta gazeteci, İttihat ve Terakki’yi; açlıktan da, koleradan da fazla tahribat yapan bir yapı olarak tanımlamaktadır.

Hasan Fehmi Bey Nasıl Öldürüldü?

Hasan Fehmi bey, yoğun olarak tehdit mektupları aldığı bir dönemde, sivil kaymakamlardan Ertuğrul Şakir Beyle dönemin vekillerinden Müfit Beyin Beyoğlu’ndaki evine gider.

Niyetleri, açığa alınmış Şakir Beyin durumunu görüşmektir. O gün, yani 1909 senesi Nisan ayının 6. salı günü geç saatlere kadar vakit geçirirler, sonra da Mülkiye’den arkadaş olan bu iki dost, yaya olarak dönüş yolculuğuna çıkarlar.

Tam Galata Köprüsü üzerinden geçerlerken kiralık katilin kurşunu ensesinden girerek beynini parçalayacaktır. Ertesi gün, Serbesti Gazetesi bembeyaz birinci sayfasında sadece şu satırlarla yayımlanır:

“Serbesti-i matbuatın (basın özgürlüğünün) ilk kurbanı, ömrünü menfalarda (sürgünlerde) geçirmiş olan evlad-ı hürriyetten Hasan Fehmi Beyin ruhuna fatiha…”

Öldürülen Gazeteciler:

Hasan Fehmi’nin suikaste uğraması üzerine Hukuk ve Mülkiye gençliği adına devrin sadrazamı Hüseyin Hilmi’den Bab-ı Ali’nin kapısında hesap soracak kişi – o günlerin üniversite öğrencisi – 1980’lerin başyazarı Burhan Felek olacaktır.

“Gizli eller kırılsın” sloganıyla ilerlerler. Hasan Fehmi’nin geçtiği Galata Köprüsü, o yıllarda iki ucunda karakol bulunan bir köprüdür. İttihat ve Terakki’ye karşı yapılan 31 Mart Ayaklanması, bu gövde gösterisinden henüz beş gün sonra, henüz Hasan Fehmi’nin öldürülüşünün etkisi kaybolmadan yaşanır!

Katledildiği 6 Nisan günü, Türkiye’de “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak kabul edilmektedir.

İstanbul halkı, 35 yaşında hayata gözlerini yuman bu ilk basın şehidimize benzeri az görülecek bir cenaze merasimi tertip eder. Törene 50 bin kişi katılır.

Bunun benzerine ancak Atatürk’ün ölümünde tanık olunacaktır. İstanbul’un o senelerde “binler” hanesiyle telaffuz edilen nüfusu dikkate alınırsa 50 bin kişinin neredeyse nüfusun yarısına karşılık geldiği söylenebilir.

Ayasofya’dan defin alanı Sultan Mahmut Türbesine kadar 1 saatte gidilir. İki alan arasındaki mesafenin 900 metre olduğunu da belirtmek isteriz. Tören olaysız sona erer, hükumet hiç bir kısıtlayıcı tedbir almayacaktır.

Detayları okuyabilmeniz için bir de link paylaşmak isterim.

1979'da İstanbul’da doğdu. Bilgi Üniversitesi Medya ve İletişim Sistemleri mezunu olan yazar, Vatan gazetesinde başladığı kariyerinin ardından farklı görevler üstlendi, özel kurumlarda yöneticilik yaptı. Online gazetecilik eğitimini BBC'de tamamlayan, 2008'den itibaren dijital dünyanın içinde yer alan Görkem CAN; kişi ve kurumların faaliyetlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimiyle yönlendirici rol oynuyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

*